Hayat bazen insanların en sevdiklerinden ayırır, belki de en değerli varlıkları olan annelerinden. 55 yıldır kaybolmuş bir ışığı arayan bir adamın hikayesi, duygusal bir yolculuğa dönüşüyor. Türkiye’nin en uzun süre kayıp annesini arayan kişilerinden biri olan Serkan Yıldız, 1968 yılından bu yana annesinin özlemiyle yaşıyor. Üzerinde taşıdığı bu acı yük, hem bireysel hayatını hem de ailesel bağlarını derinden etkiliyor. Hayali, annesini dünya gözüyle bir kez görmek ve onunla tekrar bir arada olabilmek.
Serkan, annesinin kaybolduğu günden beri her yıl dönümünde duygusal bir yolculuğa çıkıyor. Çocukluk yıllarında, aile bağları ve geçmişi hakkında sorularla büyüyen Yıldız, annesinin nerede olduğunu öğrenmek için her türlü çabayı gösterdi. Yıllar geçtikçe bu arayışında kaybolan umutlarını tekrar bulmak adına sosyal medya ve çeşitli internet platformlarını da kullanmaya başladı. Annesiyle ilgili ipuçlarını bir araya getirerek, belki de bir gün onunla tekrar iletişim kurmasını sağlayacak bir fırsat yaratmayı umuyor.
Bazı anılar, sadece zihinde değil, kalpte de derin yaralar açar. Serkan, annesinin hayatındaki yerini ve onunla geçirdiği kısıtlı zamanı hiç unutmuyor. Kendisine öğretilen değerler, aile bağları ve bu bağların getirdiği sevgi her zaman onunla. Ama yıllar geçtikçe bu anılar, özellikle de önüne geçemediği belirsizlikle birleşince daha da yoğunlaşıyor. Kayıp annesinin izlerini sürmek için yaptığı araştırmalar sonucunda çeşitli bulgular keşfetti. Ancak her seferinde, onu bulma umuduyla birleşen hayal kırıklıkları yaşadı.
Serkan, annesinin kaybolduğu dönemde Türkiye'de yaşanan toplumsal olayların ve göçlerin etkilerini de göz önünde bulundurmak gerektiğini savunuyor. Doğu Anadolu'dan İstanbul'a gelen ve o bölgede meydana gelen sıkıntılar sonucunda kaybolan pek çok insanın hikayesinin olduğunu aktarıyor. Serkan, annesinin hayat hikayesinin, ülke tarihinin bir parçası olduğunu düşünüyor ve herkese seslenerek, kaybolan annesine ulaşmasına yardım edecek olan herkesin, hikayesini dinlemesini istiyor.
Hayatının büyük bir bölümünü bu özlemle geçiren Serkan Yıldız, yaşadığı duygusal zorluklara rağmen hayalinden vazgeçmiyor. Onun tek isteği, yıllardır hasretini çektiği annesini bir kez daha görebilmek. Serkan, “Bazen sadece bir fotoğraf veya bir ses kaydı duyabilmek bile yeterli olurdu. Ama onu bulmak, ellerini tutmak ve ona sarılmak istiyorum” diyor.
Serkan’ın hikayesi, yalnızca kendi kaybıyla sınırlı değil. Türkiye’de pek çok aile, kaybolan bireyler için aynı duygusal yolculuğu yaşıyor. Bu tür kayıplar, bireysel acılardan daha fazlasını içeriyor; aynı zamanda toplumsal meseleleri de gündeme getiriyor. Hükümetin bu konuda yürütülen çalışmaları göz önünde bulundurularak kaybedilen insanların bulunmasına yönelik daha etkin çözümlerin geliştirilmesi gerektiği konusunda kamuoyunda bir farkındalığın artması gerektiği düşünülüyor.
Serkan’ın bu uzun yolculuğunda, pek çok destek ve dayanışma bulduğunu da belirtmek gerekir. Yüreklerinde benzer acıları taşıyan birçok insanla bir araya geldi, sosyal medya üzerinden geniş bir kitleye ulaşarak kaybolan bireylerin hikayelerini anlatan duygusal videolar paylaştı. Onun bu mücadeleci tavrı, toplumda kaybolan insanlara ışık tutmaya çalışıyor.
Serkan’ın hikayesi ve arayışı, sadece kendi annesini bulmakla kalmıyor; aynı zamanda kaybolan bireyler ve onların aileleri için umut ışığı oluyor. Kimi zaman bir ses, kimi zaman bir duygu, ama her zaman bir sıcaklık sunuyor. Bu yolculuk, insanların birleşmesini, dayanışmasını ve kaybın acısını paylaşmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra kaybolan bireylerin bulunmasına yönelik farkındalığın artması da kaçınılmaz bir hal alıyor. Serkan’ın annesiyle bir gün buluşma hayali, pek çok insanın da yüreğindeki umudu beslemeye devam ediyor.
Serkan Yıldız, annesinin izini sürmeye devam ediyor ve herkesin anılarını yitirmemesi gerektiğini düşünüyor. Her kayıp hikayesi, unutulmamalı ve her insan, bir gün kaybolanlarını bulma umudunu taşımaya devam etmelidir. Bu durum, kaybolan annesini bulma hayaliyle yanıp tutuşan Serkan için ise her geçen gün, umut dolu bir yeni başlangıcı ve özlemle dolu bir hikayeyi simgeliyor.