Herkesin hayatında önemli dönüm noktaları vardır. Kimisi bir iş bulur, kimisi bir aşk hikayesi yaşar, kimisi de unutulmaz bir maceraya atılır. Ancak bazıları, hayatlarının merkezine yerleştirdikleri okuma tutkusuyla bu dönüm noktalarını belirler. 71 yıldır kitaplarla iç içe olan 79 yaşındaki Sevgi Hanım, bu tutkusunu nasıl geliştirdiğini ve okumayı nasıl hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini anlattı.
Sevgi Hanım, 8 yaşındayken ilk kez bir kitapla tanıştığında hayatının değiştiğini hissetmiş. "O gün, hayatımda bambaşka bir kapı açıldı," diyor Sevgi Hanım. "Kütüphanenin kapısını ilk açtığımda içeriye girmekte zorlandım. Kitapların yayıldığı raflar, bana sır gibi geliyordu." O günden sonra, kitapların sayfalarında keşfedeceği hayaller ve maceralarla dolu bir dünya onu bekliyordu.
İlk kitabı, bir çocuk romanıydı. Her sayfayı çevirdiğinde, farklı bir karakterle tanışıyor, onların hayatlarını yaşıyor ve yeni yerler keşfediyordu. "Kitaplar, sadece eğlence değil, beni eğiten birer öğretmendi." diyor. Okulda okuma saati yaptığı günleri ve arkadaşlarıyla birlikte okuduğu kitapları hatırlıyor. Bu paylaşımlar, onun okuma sevgisini daha da artırdı birlikte okuma etkinleri onun yazmaya olan tutkusunu da tetikledi.
Sevgi Hanım, 71 yıl boyunca bir kütüphaneden farksız olan bu yolculuğa devam etti. Yıllar içinde kütüphaneler, kitap dükkanları ve arkadaşlıklar kurarak geniş bir kitap koleksiyonu oluşturdu. Her gün belirli bir saatini okumaya ayıran Sevgi Hanım, bu disiplini yaşamının vazgeçilmezi haline getirmiş. "Günde en az bir saat okumaya özen gösteriyorum. Bu saat benim için en değerli zaman," diyor.
Okuduğu kitaplar arasında pek çok çeşidin bulunduğunu belirtiyor: romanlar, biyografiler, tarih kitapları ve daha fazlası. "Her kitap bana farklı bir deneyim kazandırıyor," diyor. Sevgi Hanım, yaşının getirdiği bilgi birikimini de paylaşarak, genç nesillere ilham vermek için yerel okuma etkinliklerine katılıyor. "Yeni neslin kitap okuma alışkanlığı kazanması için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor. Ben de onlara bu yolda yardımcı olmak istiyorum," diyerek, gençlerden kitap okumalarını teşvik ediyor.
Sevgi Hanım, son yıllarda okuma alışkanlıklarının dijitalleşme ile nasıl değiştiğiniz ve bunun yanında geleneksel kitapların yerinin bir başkası olamayacağını savunuyor. "E-kitaplar pratik olabilir ancak bir kitabın sayfalarını çevirmenin verdiği tat bambaşka," diyor ve kitap kokusunu özlemle anıyor. Kitap okumanın sadece bireysel bir faaliyet olmadığını, aynı zamanda sosyal bir etkinlik olduğunu da vurguluyor. "Okunan kitapların ardından arkadaşlarla yapılan kitap sohbetleri, okumanın keyfini katlıyor," diye ekliyor.
Sevgi Hanım’ın hayat hikayesi, okuma tutkusunun zamanla nasıl derinleştiğini gözler önüne seriyor. Herkes için feyiz kaynağı olan bu tutku, onun için sadece bir hobi değil, ruhunun gıdası haline gelmiş. "Okumak, benim için bir yaşam biçimi," diyor. Bu sevgi ve azimle dolu hikayesi, birçok insana ilham vermeye devam ediyor.
Yaşayan bir kitap gibi olan Sevgi Hanım, her yeni gün, yeni bir kitabın sayfalarını açmak için heyecanla sabırsızlanıyor. Okuma tutkusunun hayatımıza kattıkları, belki de insanı insan yapan en önemli unsurlardan biri. 71 yıllık okuma serüveniyle, Sevgi Hanım, okuma aşkının yaş, zaman veya mekan tanımadığını bizlere bir kez daha hatırlatıyor.