Aydos Ormanı, İstanbul'un güzel doğal alanlarından biri olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde yaşanan yangınla birlikte yürekleri ağızlara getirdi. Yangın, 2 Ekim 2023 tarihinde ormanlık alanda başlayan alevlerin, kısa süre içerisinde geniş bir alana yayılmasıyla gündeme geldi. Ancak, hızlı ve etkili müdahale sayesinde yangın kontrol altına alındı ve herhangi bir can kaybı yaşanmadan söndürüldü. Yangın söndürme çalışmalarını yürütmek üzere pek çok itfaiye ekibi sahaya sürüldü ve onlarca araç, iş makinesi ve helikopterin mücadelesi sonucunda, doğanın bu muhteşem parçası yeniden hayata döndürülmeye başlandı.
Yangının çıkış sebebi henüz tam olarak belirlenememiş olmakla birlikte, hava koşullarının kurak ve rüzgârlı olması yangının yayılmasında etkili bir faktör olarak değerlendiriliyor. Yangın sonrası yapılan incelemelerde, alanın tamamında ciddi bir hasar yaşandığı gözlemlendi. Yerel halk, bölgedeki ormanların korunması için daha fazla önlem alınması gerektiğini belirtmekte. İstanbul'un yeşil alanlarını korumak hem ekolojik denge hem de yeşil alanların korunması açısından büyük önem taşımakta. Uzmanlar, Aydos Ormanı'nın korunmasının yanı sıra, benzer olayların önüne geçilmesi için ilgili merciler tarafından daha fazla eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmasını öneriyorlar.
Yangın sona erdikten sonra, bölgedeki doğal yaşamın yeniden canlanması için birçok çalışma başlatıldı. Aydos Ormanı, hem yerel hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir nokta olma özelliği taşımakta. Onlarca yıl süren doğanın ve ekosistemin korunması gereken bu alanda, yetkililer hızlıca ağaçlandırma ve rehabilitasyon projelerine başlamayı planladıklarını duyurdu. Ayrıca, görsel zevkin korunması ve doğal güzelliklerin geri kazanılması amacıyla sosyal sorumluluk projeleri de hayata geçirilecektir. Orman yangınlarının önlenmesine yönelik bilgilendirme kampanyaları, yerel halkın aktif katılımını sağlayarak, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmasının önüne geçme çabalarına katkıda bulunacaktır.
Aydos Ormanı'ndaki yangın, hem bölge halkını hem de çevre duyarlılığı olan her bireyi derinden etkiledi. Doğanın kendini toparlama süreci ile birlikte, ağaçların ve yeşil alanların yeniden hayat bulması için hep birlikte çalışmak büyük önem taşıyor. Kamuoyuna düşen sorumluluklar arasında, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve doğa sever grupların harekete geçerek ormanların korunmasına yönelik faaliyetlere destek vermesi gerektiği anlaşılmakta.
Sonuç olarak, Aydos Ormanı’ndaki yangın, doğamızın ne kadar savunmasız olduğuna ve koruma gerekliliğine bir kez daha dikkat çekti. Yangının kontrol altına alınması ve verilen mücadele, doğa ile insan arasındaki ilişkinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Herkesin ortak sorumluluğu olan bu süreçte, doğayı korumak için atılacak adımların ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu ortada. Hep birlikte, Aydos Ormanı’nın yeniden yeşermesi ve doğanın yeniden canlanması için duyarlı ve kararlı bir şekilde adım atmalıyız.