Demir, vücudumuzun sağlıklı işleyişi için hayati bir mineral. Ancak, günümüzde pek çok insan demir eksikliğinden muzdarip. Bunun nedeni, çoğu kişinin semptomları yeterince dikkate almaması ya da yanlış anlamasıdır. Bu yazıda, demir eksikliğinin en yaygın beş belirtisini ve bunların hangi durumlarda bir sağlık sorununa dönüşebileceğini inceleyeceğiz. Demir eksikliğiniz olup olmadığını anlamanın yolu, bu belirtileri göz önünde bulundurmak ve gerektiğinde bir sağlık uzmanına başvurmaktır.
Demir eksikliğinin en sık rastlanan belirtisi aşırı yorgunluktur. Vücudumuz, oksijeni taşıyan hemoglobin isimli proteini üretmek için demire ihtiyaç duyar. Hemoglobin düzeyi düştüğünde, vücutta yeterli oksijen taşınamaz ve bu da halsizlik, yorgunluk hissi oluşturur. Günlük aktivitelerinizi yerine getirirken daha fazla efor sarf ediyorsanız ya da yenilenme süreniz uzadıysa, demir eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Aşırı yorgunluk, günün her saatinde yakıcı bir şekilde kendini hissettiren bir durum olabilir. Yeterince uyuyup dinlensek bile, bu halsizlik geçmiyorsa bir sağlık kontrolü yaptırmanız önemlidir.
Demir eksikliği cildin rengini olumsuz etkileyebilir. Cildin solgun görünmesi, demir eksikliğinin bir başka dışsal belirtisidir. Bunun yanında, tırnaklarda kırılganlık, saç dökülmesi veya ince ve zayıf oluşu da demir eksikliğinin işaretleri arasında sayılabilir. Cilt, vücutta yeterli besin ve mineral alımını yansıtan en dış katman olduğundan, yeterli demir alınmadığında hemen etkilenir. Eğer cildinizin ve tırnaklarınızın sağlıklı görünmediğini düşünüyorsanız, bu durumu dikkate alarak gerekli testleri yaptırmakta fayda var.
Demir eksikliği sadece yorgunluk ve cilt sorunları ile sınırlı kalmayıp ayrıca dikkatinizin dağılması ve konsantrasyon eksikliği gibi zihinsel belirtilere de yol açabilir. Demir vücut için hayati öneme sahip bir mineral olduğu için, gerektiği kadar alınmadığında zihinsel işlevleri de olumsuz etkileyebilir. Özellikle öğrenciler ve zihinsel enerji harcayan çalışanlar, demir eksikliğinin bu etkilerini sıkça yaşayabilirler. Eğer işlerinizi tam olarak yerine getiremiyorsanız veya sık sık dalıp gidiyorsanız, demir eksikliğini göz ardı etmemelisiniz.
Bunların yanı sıra, demir eksikliğinin bir diğer yaygın belirtisi ise kalp çarpıntılarıdır. Kalp, oksijen ihtiyacını karşılamak için daha fazla çalışmaya başlar, bu da kalp atış hızında artışa neden olur. Özellikle fiziksel aktivite sırasında daha belirgin hale gelebilir. Kalp çarpıntısı yaşayan bir kişi, bu durumun geçici olduğunu düşünebilir; ancak bu belirtinin arkasında yatan sebep demir eksikliği olabilir. Eğer bu çarpıntılar gün geçtikçe artıyorsa, bir uzmana başvurmak akıllıca olacaktır.
Son olarak, demir eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. İlerleyen evrelerde, anemiye (kansızlık) dönüşebilir. Anemi, vücutta yeterli miktarda kırmızı kan hücresinin bulunmaması anlamına gelir ve ciddiye alınması gereken bir durumdur. Bu nedenle yukarıda bahsedilen belirtilerin hiçbiri göz ardı edilmemelidir. Demir alımınızı arttırmak için, demir açısından zengin gıdaları diyetinize eklemeyi düşünebilirsiniz. Kırmızı et, tavuk, deniz ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve kuruyemişler demir açısından zengin kaynaklardandır.
Demir eksikliğini önlemek amacıyla, düzenli sağlık kontrollerinden geçmek ve gerekirse takviye kullanmak önerilir. Özellikle, vegetaryan ya da vegan diyet uygulayan kişilerde demir eksikliği riski daha yüksek olabilir. Eğer bu gruptaysanız, hem bitkisel hem de takviye kaynaklarından yeterli demir aldığınızdan emin olun. Vücudunuzun dengesini korumak için yeterli demir alımını sağlamanız oldukça önemlidir. Bu belirtilerden herhangi birine sahipseniz, demir eksikliği yaşamadığınızdan emin olmak için bir doktora başvurmayı ihmal etmeyin.