İstanbul’da beklenmedik bir şekilde etkili olan yağışlar, şehirdeki hayatı adeta olumsuz etkiledi. Özellikle zemin kata sahip olan evlerde yaşayanlar, aniden hayatlarını altüst eden su baskınlarıyla karşı karşıya kaldılar. Şehir genelinde yaşanan bu felaketin ardından, su baskınlarının nedenleri ve önlemleri üzerine tartışmalar yeniden gündeme geldi. 2023 yazının ardından gelen bu olumsuz hava durumu, İstanbulluları sıkıntılı bir süreç içerisine soktu.
İstanbul'da birkaç gün boyunca süren yağmur, metrekareye düşen yüksek yağış miktarıyla dikkat çekiyor. Meteorolojiden alınan verilere göre, bazı bölgelerde 100 mm’ye kadar ulaşan yağışlar kaydedildi. Zemin kattaki evlerin su baskınlarından en çok etkilenen bölgeler arasında Beyoğlu, Kadıköy ve Üsküdar gibi yoğun nüfuslu alanlar yer aldı. Yağışların yoğunluğu, yer altı drenaj sisteminin yetersiz kalmasına yol açarak, birçok evin içine su dolmasına neden oldu.
Bu durum, hem maddi hasara yol açmakta hem de insanların psikolojik olarak etkilenmesine sebep olmaktadır. Ayrıca su baskınları neticesinde birçok vatandaş, acil durumlarda nasıl hareket edecekleri konusunda eğitim eksikliği yaşadıklarını ifade etti. Mahalle sakinleri, su baskınlarıyla başa çıkabilmek için çabalarının yetersiz olduğuna dikkat çekmektedir. Bazı mahallelerde ise, suyun tahliyesi için geçici önlemler alındı, ancak bu çabalar çoğu zaman yeterli olamayabiliyor.
Böylesi doğal afetlerin önlenmesi için yetkililerin uzun vadeli çözümleri hayata geçirmesi gerekmektedir. İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) tarafından yapılan açıklamalarda, yağmura hazırlıklı olunması için altyapının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Uzmanlar, kentin yağmur suyu sisteminin yenilenmesi ve mevcut altyapının iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle zemin kattaki evlerin bulunduğu bölgelerde, su tahliye sistemlerinin artırılması ve bakımlarının düzenli yapılması önem arz ediyor.
Yağmur sonrası yaşanan bu olumsuzluklar, aynı zamanda kış aylarında yaşanacak aşırı yağışlara karşı da bir uyarı niteliğinde. İstanbul'un iklim değişikliği ile yüzleşmesi gerektiği ve bu duruma karşı tedbirler alınması gerektiği herkesin ortak görüşü. Su baskınları ile ilgili vatandaşların bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, gelecekte yaşanabilecek benzer felaketlerin zararını en aza indirmek için kritik bir önem taşıyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da meydana gelen bu şiddetli yağmur, sadece bir doğal olay değil, aynı zamanda kentin altyapısının ve yağmur öncesi hazırlıklarının yetersizliğini de gözler önüne serdi. Vatandaşların yaşadığı maddi kayıplar ve yaşanılan stres, yetkililerin bu konuda acil çözümler geliştirmesini zorunlu kılıyor. Eğer bu sorunlar çözülmezse, sadece zemin kattaki evler değil, tüm şehir ağır sonuçlarla karşı karşıya kalabilir.