Son dönemde yaşanan uluslararası gelişmeler, Rusya'nın uluslararası organizasyonlardaki yerini yeniden değerlendirmesine yol açtığı görülüyor. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde, güçlü bir aktör olarak dünya sahnesinde yer alan Rusya, farklı konjonktürlerdeki krizlerden etkilenerek çeşitli organizasyonlardan uzak kalmıştı. Ancak, gücünü yeniden pekiştirmeye çalışan Rusya, önümüzdeki dönemlerde bu organizasyonlara geri dönme ihtimaliyle gündeme gelmeye başladı.
Rusya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte, birçok uluslararası platformda aktif bir rol üstlenmeye başlamıştı. Birleşmiş Milletler, G20, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi önemli organizasyonların bir parçası olan Moskova, zaman zaman farklı siyasi ve askeri sebeplerle bu platformlardan uzak kalmıştı. Son yıllarda ise, Batı ile yaşanan gerilimlerin ardından, Rusya'nın bu organizasyonlardaki etkinliği en düşük seviyeye ulaşmıştı. Ancak, son günlerde, dünya genelindeki güç dengelerinin değişimi ve Rusya’nın iç politikadaki dinamikler göz önüne alındığında, Moskova'nın geri dönüş yapma kararı heyecan verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Rusya'nın uluslararası organizasyonlara yeniden katılımı, yalnızca siyasi bir hamle değil; aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir ihtiyaç olarak da öne çıkıyor. Ekonomik yaptırımların etkisi altında olan Rusya, yurtdışında yeni ticaret ortaklıkları arayışında. Aynı zamanda, uluslararası arenada kaybettiği prestiji geri kazanmak amacıyla çok taraflı ilişkilerini güçlendirmek istiyor.
Bir diğer önemli faktör de, jeopolitik güç mücadeleleri. Küresel güç merkezlerinin değişmesiyle birlikte, Rusya'nın kendine yeni bir pozisyon oluşturması büyük önem taşıyor. Örneğin, Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerle olan ilişkilerini geliştirmek, Rusya için önemli bir adım olacaktır. Bu bağlamda, ASEAN gibi organizasyonlara yönelik olumlu adımlar atılması bekleniyor. Ayrıca, BRICS ülkeleri ile olan ittifakını da güçlendirmeyi hedefleyen Moskova, çok kutuplu bir dünya düzeninin kurulmasında aktif rol almak için hazırlık yapıyor.
Her ne kadar Rusya'nın geri dönüşüyle ilgili bazı spekülasyonlar olsa da, bu süreçte karşılaşabileceği zorluklar da göz ardı edilmemeli. Özellikle Batılı ülkelerle yaşanan siyasi gerilimler, Moskova'nın uluslararası alandaki engelleri ile başa çıkmayı gerektirecektir. Ancak, Rusya'nın kendi iç dinamiklerini ve uluslararası ilişkilerdeki konumunu gözden geçirdiği ve stratejik hamleler yapmaya çalıştığı aşikar.
Sonuç olarak, Rusya'nın uluslararası organizasyonlara dönüş yapmak istemesi, hem iç hem de dış politikadaki gelişmelerle doğrudan bağlantılı. Dünya genelindeki gelişmelere paralel olarak, Moskova’nın önümüzdeki günlerde alacağı kararlar, uluslararası ilişkilerin seyrini önemli ölçüde etkileyecektir. Yıllar süren izolasyonun ardından, bu dönüş süreci, Rusya’nın güçlü bir aktör olarak sahneye yeniden çıkmasına olanak tanıyabilir.